16 Şubat 2018

Ne İzlesek? / Diziler

Son aylarda severek takip ettiğim ve izleseniz seversiniz diyeceğim dizileri şöyle aşağıya tatlış bir liste halinde bırakıyorum. Sonra detaylı olarak her biri hakkında söz vermiyim ama beelkiii yazarım. Özellikle merak ettikleriniz olursa yorum olarak bırakırsınız. :)

*Dark (10/10)

Neden mi 10? Çünkü neden olmasın?! Şaka şaka bu dizi acayip bi'şey. Çok popüler oldu baya patladı o yüzden kesin duymuşsunuzdur diye düşünüyorum. Duymadıysanız da açın azıcık fragman izleyin yorumlara bakın efem. Bu dizi benim sevdiğim her türlü unsuru barındırdığı için ve karakterlere de bayıldığım için bu puanı aldı. Stranger Things'i andırıyor demeyenleri dövüyorlarmış galibaağ. Şaka bir yana konu olarak pek alakaları yok hatta tek benzer yönleri karanlık ve bol çocuklu bir dizi olması.



*The end of the f**ing world (10/8)

Oooo İngiliz dizisi. İnanılmaz tatlı bir oyuncu kadrosu var. Özellikle başroldeki karakterleri tam mıncırmalık. Hem gülmeli hem azıcık duygusallı böyle kısa kısa minicik bir dizi arıyorsanız çok seversiniz. Sadece bir sezonu var ve her bölüm 25-30 dk civarında. Yani tam yemek yerken çıt çıt izlemelik. Müzikler ise bir içim su! 



*The handmaid's tale (10/10)

Yani bu dizi de aşşırı popüler oldu ama şişirilmiş bir popülerlik değil kesinlikle. İnsanı ürküten ve gerçekten tiksindiren bir konusu var. Distopik şeyleri her zaman çok sevmişimdir. Neden sevdiğimi bilmiyorum. İç sıkıntısı yaratıyor çünkü baya ama bir yandan da sorgulatıyor sanırım bu olayı seviyorum. Dizide yaşanan şeyler de nedense hiç uzak değil hatta olası. Bazı yerlerde benzerlerinin yaşandığı vakalar. Hayatımızdaki her şeyin nasıl kolayca değişebileceği ve alt üst olabileceğine dair sarsıcı bir yapım. Ödüllük oyunculuklara zaten diyecek lafım yok. 2. sezonu sabırsızlıkla bekliyorum.


*Alias Grace (10/8)

Yukarıda bahsetmedim ama The Handmaid's Tale Türkçe ismiyle damızlık kızın öyküsü Margaret Atwood romanından uyarlama bir dizi. Alias Grace dizisi de aynı yazara ait başka bir mini dizi. Konu çok sürükleyici ve anladığım kadarıyla bu yazarın çoğu kitabı bu şekilde. Dizi boyunca hem cinayeti çözmeye ve anlamaya çalışıyor hem de bir kadının 1800'lü yıllarda yaşadığı zorlukları ve din baskısını farklı bir gözle görme şansı buluyorsunuz. Genel havasıyla The Handmaid's Tale'ı andırıyor.



*Black mirror 4. sezon (10/8)

Bu puanı sade ve sadece ilk ve son bölüm için veriyorum. :) Diğer bölümleri çok sevemedim maalesef. Ancak bir iki bölümü özellikle black museum, hang the dj, uss callister gibi bölümleri gayet güzeldi. Neyse yine de kötü bişey diyemiyorum çok severiz kendilerini.



*La casa de papel (10/7)

Bu diziyi aşırı sevmeyişime rağmen niye izliyorum bilmiyorum haha. Bir ispanyol dizisi evet sürükleyici ama gereksiz bir cinsellik durumu var. Normalde böyle şeylere takılmam ama biraz komik gelmeye başlıyor bir zamandan sonra. Onun dışında konusu oldukça orjinal. Yanlış hatırlamıyorsam gerçek ya da benzer bir olaya dayanıyor hikayesi. Yine de kapitalizme dokunduran eleştirel tavrı nedeniyle izlemeye devam ediyorum ve hoşuma gidiyor.



*Easy (10/8)

Her bölüm farklı çiftlerin ilişkilerine odaklanan eğlenceli bir dizi. Kadın erkek ilişkilerini irdeleyen güzel tespitleri var. Kısa kısa bölümlerden oluştuğu için de baymadan kendini izlettirmeyi başarıyor.



*Altered Carbon (10/8)

Yeni başladığım halen bitirmediğim ve sindire sindire izlediğim bir dizi. Yine bilim kurgu yine distopya. Evet kalp ben. :) Bu diziyi her şeyi geçtim sırf Joel Kinnaman için bile izleyebilirim. Adamın tipinin yıllar içinde deli gibi değişmesi aşşırı vücut kasması adeta bir herkül olmasından mütevellit ilk bölümün ilk dakikalarında asla tanıyamadım. Ta ki konuşana kadar! :) Bir insanın ses tonu bu kadar mı özgün olur yahu. En bi sevdiğim dizilerden The Killing'teki sıska polis olmuş sana bir kiralık katil haha. Ama ne olursa olsun yine gelirim yine izlerim. Dizi fazla karanlık, hikaye biraz karmaşık gelebilir sorun değil. Bana da öyle geliyor ama izliyorum yani. :)


Sevgileer
Mutlu Keçi

Firefly Lane övmek için geri dönmüş olabilir miyim?

Açtım beyaz bir sayfa başladım yazmaya. Seni çok özledim canım blog. Bu yazı nasıl başlar neye evrilir bilmiyorum. Tam şu anda geçen hafta b...