31 Aralık 2014

Hoş Geldin 2015 Ho Ho Ho!

2014'ün son gününde 2015'e saatler kala ben de yeni yıl dileklerimi yazabileceğim sonunda. Kaç gündür bu yazı için fırsat yaratmaya çalışıyorum oysa ki. Eski yılın son gününde gerçekleşiyor bu istek. (Oley!)

kaynak
Az önce açıp 2014 beklentilerimi okudum. İyi ki yazmışım buraya. Gülümsetti beni. Kimi gerçekleşmiş, kimi hayallerde kalmış. Olsun. :) Esasında yeni yıl beklentilerimi yazdığım bir defterim var. Hatta 2015 için yaklaşık 38 maddelik bir liste oluşturdum. Merak etmeyin, hepsini buraya yazmayacağım tabi ki. :) Zaten defterimi de İzmir'de unuttum. Yeni yılı değişik bir şekilde kutlama planlarımız vardı ama Konya'nın soğuğu bizi baya hırpaladı. Evden dışarı adım atmaya korkuyoruz desem yeridir. Biz de erkek arkadaşım ve kardeşimle evde kalıp güzel yemekler yapmaya, Christmas temalı bir film izlemeye ve tombala oynamaya karar verdik. Ha bir de yılbaşı çekilişi var. Her sene sembolik bir hadise olarak piyango bileti alırım mutlaka. :) 
Sizin yeni yıla "Merhaba!" deyiş şekliniz nasıl olacak acaba yarın?
Ben genelde yılbaşı gecelerine çok bayılmam, çok kalabalık yerleri sevmiyorum çünkü. Gelin görün ki, Christmas'a hazırlık süreci çok güzel, çok ilham verici bir şey benim için. Bu süreçte sürekli yeni yılın hayallerini kurar, her şeyin daha güzel olacağına inancımı tazeler dururum. Çam ağaçları, hediye paketleri, sevdiklere gönderilen kartlar, ışıklarla bezeli caddeler, Noel temalı her şey içimi sevinçle doldurur. Ama yeni yıl akşamı nedense hep biraz "yapmacık" bir şey gibi gelmiştir bana. Sanki herkes o an çok eğlenmek zorundaymış gibi. Şimdiye kadar sadece 1 kez dışarıda arkadaşlarımla yılbaşı gecesini kutladık. Alsancak'ta yeni açılan bir bara gitmiştik. Herkes çok ergendi, her yer çok kalabalıktı, leş gibi kokuyordu, insanlar garip garip dans ediyordu, O günün tek karı mekandan bize hatıra kalan sarı bonus peruk oldu. Gerçi şu an o da çöpte. Neyse işte demem o ki saçma sapan bir akşamdı.
Artık konuya dönebilir miyiz dediğinizi duyar gibiyim. Ihhh, olmaaz! :) Madem ben bu yazıyı bu kadar erteledim biraz lafı uzatacağım izninizle. 2014'e gelirsek, 2014 hayatımda bir geçiş süreci gibiydi benim için.

23 Aralık 2014

Durum Güncellemesi

Merhabaa, her sabah birbirinden ilginç rüyalarla uyanıyorum bu aralar. Bu sabahta uyanmadan önce rüyamda deli gibi İngilizce konuşuyordum. Resmen kendime hayran kaldım. :) Bu arada şu sıralar içinde bulunduğum süreçle ilgili bir durum güncellemesi yapmak istedim. Aslında 'ben bu aralar neler yapıyorum' sorusunun fotografsız versiyonu olacak. Madde madde yazmak istiyorum bu sefer izninizle.

1. Kansizlikla alakalı ilaçların daha doğrusu iğnelerin sonuna geldim. Dün sonuncusunu yaptırdım. Kollarım bu süreçte epey hirpalandi. Damarlarım ince olduğundan mütevellit hemşireler de zorlandı. Bir de dün son igne-serumum yapılırken çok şirin insanlarla tanıştım. Abla kardeş pasta kurabiye yapıp satiyorlarmis. Bu arada kansizlik hepimizin sorunu sanırım.
2. Yarın tekrar kan tahlili yaptıracağım. Umarım bu sefer yükselmiştir malum değerler. (İyi dileklerinizi bekliyorum.)

18 Aralık 2014

Hayat Yollarında - Panait Istrati

Panait Istrati'nin okuduğum 2. kitabı Hayat Yollarında. Yazar ilk olarak hayatıma Mihail(Arkadaş) kitabıyla girdi. Çok da güzel bir kitaptı. Mihail'de dostluk, yaşama sevinci, insanlık üzerine güzel satırlar yer alıyordu bolca. Hayat Yollarında ise daha çok yazarın çocukluk ve gençlik yıllarındaki anılarından oluşuyor. Bir nevi biyografik bir kitap diyebiliriz. Ama olaylar sizi içine alacak güzel bir kurguda anlatılıyor. Biyografi sıkıcılığı yok. (Ben biraz sıkıcı bulurum bu türü, O yüzden öyle diyorum. Alınma, gücenme olmasın eheh.) Hikayede Panait Istrati'nin ilk kez annesinin yanından ayrılarak gerçek hayatın acımasızlıklarıyla yüzleşmesi anlatılıyor. Çocukluk ve gençlik döneminde, iş hayatında karşılaştığı zorluklar, haksızlıklar, bunlar karşısında bocalayışı, ayakta kalma çabaları yer alıyor kitapta. Bu zamanlarda tek destekçisi kitapları ve elindeki Romence dil bilgisi sözlüğü oluyor. Hayatımızın her döneminde karşılaştığımız zorluklarda bize güç verecek, cesaretimizi ve yaşama sevincimizi yitirmemizi engelleyecek bir şeye ya da bir kimseye ihtiyacımız olur ya, burada da sözlük o görevi görüyor işte.

17 Aralık 2014

Christmas'ın en güzel yanlarından biri: Kartpostallar

Hazırlık safhası
Yeni yazı, yeni yazı.. Oley! Bazı blog yazarlarının yazılarını aynen böyle bekliyorum. Benim yazılarım için durum nasıl acaba diye merak etmiyor değilim. Bu arada bu yazıyı yazarken bir yandan şunu dinliyorum ve dışarıdan şıpır şıpır yağmur sesleri geliyor. Baya huzurlu yani. Bu ufak girizgahtan sonra asıl konuya geleyim.

Malum 2015'e sayılı günler kaldı ve ben de boş durmayıp evde güzel kartlar hazırladım sevdiklerim için. Kartlardan bir kısmı daha önce şu yazıda değindiğim postcrossing ile alakalı kişiler için. Biri Çin'e, diğeri Almanya'ya, bir diğeri Amerika'ya filan gidecek. Mor renkli hediye paketi ise 2balık'ın geçenlerde düzenlediği yılbaşı çekilişi sonucu eşleştiğim sevgili Harikalar Atölyesi için. Umarım beğenir. :)

11 Aralık 2014

Hangi Filmleri İzledim? (2014)

10/10 puan verdiğim tek film listedeki. O yüzden buraya konulmayı hak etti.

İşle alakalı koşuşturmacalardan aklımdaki yazıların çoğunu erteleyip duruyorum. Ama bu yazıyı daha fazla ertelemeyeceğim. Malum Aralık ayının ortalarına geldik neredeyse. Şöyle dönüp 2014'e bir bakıyım dedim. Bu listeyi yapmadan yeni yıla girmek olmaz. İyi ki imdb var, mubi var, ayrıca not defterleri... Yoksa aklımda tutma ihtimalim inanılmaz düşük olurdu. Neyse efenim uzun lafın kısası geriye dönüp baktım ve 2014 yılında hangi filmleri izlemişim diye düşünüp bir liste çıkardım. Üstlerine tıkladığınızda imdb linklerine ulaşabilirsiniz. Bir de yanlarına da imdb'de verdiğim puanları ekleyeceğim. Belki listeden izlemedikleriniz vardır ve size de fikir verir diye düşünüyorum. İşte geliyor. :)



1- Kiki's Delivery Service - 10/8

2- My Neighbour Totoro - 10/9

3- About Time - 10/8

4- Her - 10/8

5- Dans La Maison - 10/8

6- Before Sunrise - 10/9

7- Before Sunset - 10/8

8- Before Midnight - 10/7

9- Up - 10/10

10- Hunger Games - 10/8

11- Hunger Games: Catching Fire - 10/7

12- You've Got Mail - 10/6

13- Transformers: Dark Of The Moon- 10/6

14- Bridget Jones: The Edge of Reason - 10/4

15- Moonrise Kingdom - 10/7

16- Life of Pi - 10/8

17- Oliver Twist - 10/6

18- Sliding Doors - 10/7

19- The Secret World of Arrietty - 10/8

20- Like Father Like Son - 10/8

10 Aralık 2014

Yeni blog tasarımı



Merhabaa, kısa bir yazıyla yine buralardayım. Dün bloğumun tasarımında birkaç değişiklik yaptım. Uzun zamandır aklımdaydı, erkek arkadaşım da yardımcı olunca azıcık eğlenceli şeyler yapalım dedik. Bloğa giren birileri ilk bakışta beni ve yazdıklarımın içeriğini daha kolay bir şekilde anlayabilecek diye düşünüyorum artık. Yine sade bir şeyler oldu. Beyaz sayfalardan vazgeçemiyorum. Siz ne düşünüyorsunuz, beğendiniz mi, gözünüze fazla ya da eksik gelen bir şeyler var mı merak ediyorum. Fikirlerinizi yazarsanız pek sevinirim. :)


6 Aralık 2014

Bu aralar ben (birtakım yenilikler)

Merhabaaa sonunda geldim canım bloğuma. Yazı yazmayı inanılmaz özlemişim. Bir daha bu kadar uzun bir ara vermeyeceğim söz. Yazacağım konu başlıkları o kadar birikti ki böyle olunca üşenip nereden başlayacağını bilemiyor insan. Neyse ilk yazım bu kadar aradan sonra bu aralar ben neler yapıyorum yazısı olsun. Nerede kalmıştııık? Hatırlamaya çalışıyorum ama hafızam çok kötüdür. Gittiğim yerlerde o yüzden bir not defteri taşımak ya da fotoğraf çekmek çok işime geliyor. Neyse efenim ben şöyle aklıma esen bir yerden başlıyım artık anlatmaya. Burada olmadığım süreç içerisinde neler oldu neler. :)

Öncelikle Konya'dan döndükten sonra kardeşim de İzmir'e geldi hemen akabinde. O hafta sonu beraber istihdam fuarına gittik. Malum ben de çoğu yeni mezun gibi iş arayışları içerisindeyim ve bu fuarı da tabi ki es geçmem mümkün değildi. İlk başta çok heyecanlanıyorum böyle şeylerde, ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece bir cv bırakıp gitmek de çok cazip gelmiyor. Kardeşimin yanımda olması iyi oldu, beni cesaretlendirdi. Epey yere cv bıraktım, sohbet ettim. Çok fazla iş arayan insan var ve bu beni biraz umutsuzluğa düşürmedi değil. O aralar staj da mantıklı gelmeye başlamıştı bir de. Madem iş bulamıyorum ve deneyim olayı bu kadar önemli şirketler için en azından staj yapıp kendimi geliştirebilirim diye düşündüm bir süre. Sonra İşkur ile konuştum, iş başı eğitim programları hakkında bilgi aldım. Hafta içi gidip kayıt olacaktım ki beni şaşırtan bir gelişme oldu. Ta ta ta tammm! Öylesine başvurduğum kabin memurluğu pozisyonunda ilk aşamayı geçip mülakatlara katılmıştım ve 3 hafta sonra yani tam da hayatımla ilgili yeni kararlar aldığım bir anda kabul edildiğime dair olumlu mail geldi. İşte hayatın bu sürprizlerini seviyorum. Bir kez daha gelecekle ilgili planlar yapmanın ne kadar saçma olduğunu gördüm.
Neyse efenim ama ön bir şart olarak almam gereken bir sağlık raporu var. Geçenlerde İstanbul'a gidip işlemlere başladım, birkaç pürüz çıktı ve önümüzdeki Salı tekrar gidiyorum. Eğer bir sorun çıkmazsa yakın bir zamanda eğitimlere başlayacağım. Hala komik geliyor. :) Çok hayal kurmamaya çalışıyorum, olmama ihtimali var yine de. Eğitimlerde de elemeler devam ediyormuş çünkü. Yaşayıp görücez bakalım ama bir aksilik çıkmazsa yakın zamanda İstanbul'a yerleşiyorum. Çok heyecanlı ve hareketli bir sürecin içerisindeyim şu sıralar.
Yine çenem düştü. Neyse artık görsel kısmına geçeyim de biraz rahatlayalım. :)


Firefly Lane övmek için geri dönmüş olabilir miyim?

Açtım beyaz bir sayfa başladım yazmaya. Seni çok özledim canım blog. Bu yazı nasıl başlar neye evrilir bilmiyorum. Tam şu anda geçen hafta b...